Tarihe geçen en tehlikeli hacker saldırıları

30 Ekim 2010 Cumartesi

Gün geçtikçe kullanıcılar için daha büyük bir tehdit haline gelen hacker'lar, zaman zaman ülkeleri de birbirine düşürebiliyor. Öyle ki, gelecekte savaşların fiziksel olmasından ziyade masabaşında internet üzerinden yapılacağı öngörüleri bile tartışılmaya başlandı.

Biz de bu makalemizde tarihe geçen ve ülkeler arası büyük krizlere sebebiyet veren en tehlikeli siber saldırıları masaya yatırdık. Yüz binlerce bilgisayarı etkisi altına alan bu saldırıların arkasında kimi zaman hükümet bulunurken, kimi zaman da bir hacker grubu yer aldı.



 Titan Yağmuru :

2004 yılında bir Sandia National Laboratories çalışanı olan Shawn Carpenter, Çin'den gelen siber saldırıları fark ederek ülkesinde büyük yankı uyandırmıştı. Çin hükümetinin kontrolünde gerçekleştirildiğine inanılan söz konusu siber saldırıya Titan Rain ismini veren FBI'dan yapılan açıklamada saldırının zafiyeti bulunan bazı bilgisayarları çökerttiği belirtildi.



Moonlight Maze 

Titan Rain'e benzer şekilde Moonlight Maze (Ayışığı labirenti) hacker'ların Amerikan bilgisayar sistemlerine olan saldırısına tanıklık etmişti.







Estonya Cyberwar 

2007 yılında Estonya'da meydana gelen siber saldırı, bir ülkenin siber saldırı karşısında ne kadar aciz kalabildiğini gözler önüne serdi. Estonya hükümetinin web sayfalarına karşı gerçekleştirilen saldırı Titan Rain'den sonra gerçekleştirilen büyük saldırılardan biri olarak hafızalara kazındı.








Çin'in "750 bin Amerikan zombisi" 

Çinli hacker'ların ABD bilgisayar ağlarına gerçekleştirdiği saldırı önceleri hiç anlaşılmadı. Saldırıda kullanılan zararlı yazılımlar, bilgisayarlara bulaştıktan bir süre sonra kendini aktive edip hedefe ulaşıyordu. Zararlı web sitesi kodu kullanarak bilgisayarları zombi'ye dönüştüren saldırılar, daha sonra bu bilgisayarların kontrolünü hacker'ların eline veriyordu. Bu saldırılardan yaklaşık 750 bin bilgisayarın etkilendiği sanılıyor.

Samsung ve Google'dan Nexus 2 geliyor!

İnternet üzerinde yayılmaya başlayan son dedikodular, Google'ın Nexus cep telefonunun bir devamının olacağını iddia ediyor.

Bu iddialar Nexus 2 cep telefonunun 8 Kasım'da ortaya çıkacağını bile öne sürüyor. Google'ın tamamen yazılıma, Samsung'un ise tamamen donanıma odaklanacağı belirtiliyor. Hatırlanacağı üzere ilk Nexus cep telefonu HTC ile birlikte geliştirilmişti.

Nexus 2'nin en ilgi çekici özelliği en son Android işletim sistemi sürümünü kullanacak olması: Android 3.0 Gingerbread. Ancak verilen tarih ile işletim sistemi sürümü oldukça çelişkili görünüyor.

Google kendi adını taşıyan Nexus 2'yi çıkartsa bile bir şey kesin görünüyor, Google bu cep telefonunu direkt kendisi değil, servis sağlayıcılar üzerinden satacak. Satış ve teknik destekteki karışıklıklar Google için perakende konusunda önemli dersler oldu.

SlingBox ile kanal tartışmasına son

Türkiye'de Neotech kanalıyla sunulan Slingbox SOLO, aile fertleri arasında TV dizileri konusunda yaşanan kanal tartışmalarına son veriyor.

Dizi filmlerin hararetle izlendiği şu dönemde, Türkiye'de Neotech kanalıyla dağıtılan Slingbox SOLO, üstün özellikleriyle diziseverlerin imdadına koşuyor. İnternet bağlantılı herhangi bir bilgisayar ya da cep telefonunu kişisel televizyona dönüştüren Slingbox SOLO ile diziseverler soğuk kış gecelerinde dizi keyfini sonuna kadar yaşayacaklar. Slingbox SOLO sayesinde, evdeki kablo ve uydu alıcısıyla izlenen tüm diziler, istenirse dünyanın öbür ucunda ya da yan odada izlenebilecek. Böylece diziseverler, hiçbir diziyi kaçırmayacaklar.

Taşınabilir Slingbox SOLO ile, artık, seyahatte olmak, evdeki televizyondan uzak kalmak anlamına gelmiyor. Slingbox SOLO'nun kişisel bir televizyona dönüştürdüğü bilgisayar ya da cep telefonunda evdeki kablo ve uydu alıcısıyla izlenen tüm kanallar izlenebiliyor. Slingbox SOLO kullanıcıları, nerede olurlarsa olsunlar ayaklarını uzatıp sevdikleri diziyi izlemenin keyfine varacaklar.

Slingbox SOLO, bir kablo yayın alıcısı (TELEDÜNYA), uydu alıcısı (DIGITURK, D-Smart gibi), kamera ya da dijital video kaydediciden gelen yayını internet üzerinden izleyicinin bilgisayarına ya da cep telefonuna ulaştırıyor. Evinizde bu cihazlardan herhangi birine kolaylıkla bağlayabileceğiniz Slingbox SOLO'yu bilgisayar ya da cep telefonu üzerinden tıpkı evinizdeymiş gibi evdekiyle bire bir aynı olan bir kumandayla kontrol edebiliyor ve istediğiniz programı kaçırmadan zevkle izleyebiliyorsunuz.

Bir bakışta Slingbox SOLO
Herhangi bir masaüstü ya da dizüstü bilgisayardan (PC ya da Mac) canlı ya da kaydedilmiş TV yayınını izleme ve kontrol etme imkanı iPhone, BlackBerry, Windows, Symbian Palm gibi uyumlu akıllı telefonlardan canlı ya da kaydedilmiş TV yayınını izleme ve kontrol etme imkanı, bütün popüler kablo/uydu alıcılara, DVR cihazlarına, DVD oynatıcılara, medya oynatıcılarına ya da ev güvenliği kameralarına bağlantı yeteneği

Slingbox SOLO'nun perakende satış noktalarındaki KDV dahil fiyatı 399 TL. 

Google: "Vallahi biz bir şey yapmadık!"

Bugün burada yayınladığımız haberde,YouTube'un, yaklaşık 2.5 yıllık yasağın ardından serbest bırakıldığını sizlere duyurmuştuk. Bunun olacağını zaten tahmin ediyorduk; zira dün burada yayınladığımız farklı bir haberde, merkezi Almanya'da bulunan International Licencing Service adlı bir şirketin, YouTube'dan Atatürk'e hakaret içeren videoları kaldırdığını duyurmuştuk.

Şirket CEO'larından Erdem Karahan, yaptığı açıklamada, "kendi çözümlerimizi kullanarak o videoları kaldırdık. Arşivden Atatürk'ün görsellerini koruma yetkisi aldığımız için bizim için bir problem olmadı" açıklamasını yapmıştı.

Bu açıklamanın ardından, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da gelişmeyi doğrulayarak, "nihayet bu paylaşım sitesinin yöneticileri de bu yönde hareket etmeye karar verdiler. Hukukun izlenmesinden başka hiçbir yolun geçerli olmadığını gördüler zannediyorum" demişti.

Ancak Google, akşam saatlerinde öyle bir açıklama yaptı ki, kafamız bir kez daha allak bullak oldu. O açıklamayı ve kafa karıştıran ilginç olayları haberimizin devamında bulacaksınız...

İşte kafaları karıştıran şok açıklama!

  Google'dan gelen açıklamayı, noktasına virgülüne dokunmadan, aşağıda yayınlıyoruz:

'Türkiye'de bazı kullanıcıların YouTube'a tekrar erişebildikleri bilgisini aldık. Bu gelişmeleri inceliyoruz. Türkiye'de kapatmaya neden olan videoların siteden kaldırılması YouTube tarafından değil, üçüncü bir parti tarafından mevcut 'otomatik telif hakları şikayet' uygulamamızı kullanılarak kaldırılmıştır. Bu şikayetin telif hakları politikamıza uygun olup olmadığı ile ilgili araştırmalarımız devam etmektedir.'

Peki bu açıklamadan ne anlıyoruz? Sadece şunu anlıyoruz: YouTube yasağının kalkması ile Google'ın bir ilgisi yok; hatta bu durumdan haberleri bile yok. Videoların kaldırılması da, sitenin serbest bırakılması da tamamen Google dışında gelişen olaylar.

Görünen o ki, Türkiye ve Google arasında yaşanan YouTube kavgası, sitenin şu anda açık olmasına rağmen henüz tam anlamıyla tatlıya bağlanmış değil. Bakalım, Google'ın YouTube açıklamasından sonra daha neler göreceğiz...

Mac'te casus skandalı!

Güvenlik firması Intego, yayınladığı bir raporla Mac kullanıcılarını uyardı; farkında olmadan sisteminize bir casus yazılım yüklemiş olabilirsiniz. Intego'nun uyarısına göre MacUpdate, Softpedia ve Version Tracker gibi servisler üzerinden yazılım indiren Mac kullanıcıları, indirdikleri yazılımlarda gizli bir casus yazılımı kendi elleri ile kumru ve varlığından habersiz olarak yaşıyor olabilirler.

OSX/OpinionSpy adı verilen bu casus yazılım, 7art-screesnsavers tarafından üretilmiş pek çok ekran koruyucunun yanı sıra, FLV to MP3 gibi yazılımlarla birlikte dağıtılabiliyor. "Pazar Araştırması" görüntüsünde kullanıcılardan çeşitli bilgiler toplayan casus, bu bilgileri kullanıcının bilgisi olmadan sunucular yüklüyor ve e-posta olarak gönderiyor. Safari, Firefox ve iChat gibi uygulamalar üzerinde değişiklik yapmadan, bu yazılımlar ile iletilen bilgileri de toplayabilen casus yazılımdan kurtulmak ise o kadar kolay değil.

Kendini onarma özelliğine sahip olan bu yazılımı normal şekilde silmek yeterli olmuyor. Intego, OSX/OpinionSpy'dan kesin olarak kurtulmak için 31 Mart'ta yayınlanan kendi programı olan VirusBarrier X5 veya X6'yı öneriyor. Intego'nun önerisi bir çözüm olmakla beraber, yeni nesil farklı bir güvenlik yazılımı kullanarak da bu sorunu giderebilirsiniz.

UFO hacker'ına ne olacak?

Adı Gary McKinnon ama milyonlar onu hala UFO hacker'ı olarak tanıyor. Suçu; aşırı merakı yüzünden bundan tam 8 yıl önceNASA'nın sistemine sızmak ve dünya dışı akıllı varlıklarla ilgili olası bilgileri öğrenmeye çalışmaktı. Daha önce de karar aşamasına gelen dava bir türlü sonuçlanamamış, her şey aleyhine gibi görünürken aldığı beklenmedik desteklerle  ayakta kalmayı başarmış McKinnon'ın annesi de kendisine büyük destekvermişti.

Şimdi 44 yaşında olan ve ender görülen bir otizm türünden muzdarip olan McKinnon, çağımız en büyük askeri bilgisayar hack davasının odağı. Belki hack ettiği bilgisayarlar NASA'nın olmasaydı şimdiye kadar çoktan kurtulacaktı ama ABD, NASA'nın bilgisayarına sızan bu İngiliz hacker'ı kendi hapishanelerinde görmek için büyük uğraş veriyor.

UFO hacker'ının ABD'ye teslim edilmesine engel olmak isteyenlere son katılan isim ise şimdiye kadar konuya dahil olan herkesden daha önemli. Bizzat İngiltere başbaşkanı David Cameron, McKinnon'ın ABD'ye teslim edilmesi kararının gözden geçirilmesini rica etti. Bu rica görünümdeki talep, McKinnon'ın çok büyük ihtimalle yuvada kalmasıile sonuçlanacak. 

IBM'den inanılmaz hata!

AusCERT bilgisayar güvenlik konferansında konuşma yapan IBM belki de bir ilke imza attı.

Avustralya'da gerçekleşenkonferansta, bilgisayarları virüslerden korumanın ne kadar önemli olduğunu anlatan IBM, dinleyicilere konferans ile ilgili materyal içeren USB bellekler dağıttı.

Buraya kadar herhangi bir sorun yok gibi görünüyor. Ancak pek dikkatli olmayan IBM, dağıttığı USB belleklere kötü yazılım bulaştığını açıklayınca, ironi kendini gösterdi. Kullanıcılar güvenlikten bahseden IBM'in hatasına çok şaşırdılar. Böylece IBM, belki de artık güvenlik konferanslarında konuşulacak yeni bir konu oldu.

USB bellekleri korumak belki çok zor ancak virüslerden ve kötü yazılımlardan korunması gereken en önemli bilgisayar parçalarının başında yer alıyor.

Cebinizdeki büyük tehlike!

Bilgi ve sistem güvenliği giderek daha büyük bir tehlike olmaya devam ediyor. Güvenlik deviMcAfee, 2010 yılının ilk üç ayı boyunca incelediği tehlikeleri, hazırladığı özel raporu sayesinde kamuoyu ile paylaştı. Rapora göre güncel en büyük tehlike veri depolamak için kullanılan USB cihazlardan bulaşan solucanlar.

McAfee, USB solucanlarını açık araen tehlikeli zararlı türü olarak açıkladı ama geri kalan tehlikeler de göz ardı edilecek gibi değil. Giderek yaygınlaşan sosyal ağ siteleri ve bu sitelerde paylaşılankişisel bilgiler hacker'ların büyük ilgisini çekiyor. Rapora göre en tehlikeli ilk beş zararlının geri kalanlarının tümü kullanıcı şifrelerini çalmayı hedefleyen virüsler ve Truva atları.

Bunların yanı sıra 2010 yılı ile birlikte sahte vaatler taşıyan e-postalardaki artış da gözlerden kaçmıyor. İnternet üzerinden alınacak diplomaların tanıtımını yapan e-postalar genellikle Çin, Güney Kore ve Vietnam kaynaklı. Tahmin edebileceğiniz gibi bu e-postalar diploma vaat etmelerine rağmen, tek yaptıkları inandırabildikleri kullanıcıların paralarını çalmak

Antivirüsünüze bedava doping!

29 Ekim 2010 Cuma

Güvenlik endişeleri her geçen gün artıyor ve artan bağlantı hızları internet kullanımını daha vazgeçilmez hale getiriyor. Bu sadece sizin değil, sanal suçluların da işine yarıyor çünkü her gün çıkardıkları yeni virüslerle bilgilerinizi çalmak veya PC'nize zarar vermek için kendilerini geliştiriyorlar. Mutlaka bir anti-virüs programı kullanıyorsunuzdur ama bu anti-virüs programlarının çok büyük kısmı, sizi bilinen virüslerden koruyabilir. Ya henüz hiçbir güvenlik firmasının hazır olmadığı ilk gün saldırılarından sizi kim koruyacak? ThreatFire bu konuda çok iyi bir alternatif olabilir.

ThreatFire'ın amacı sizi bilindik virüslerden korumak veya virüs bulaştıktan sonra bilgisayarınızı temizlemek değil. Bunu sisteminizde zaten yüklü olan anti-virüs programınızın yapması gerekiyor.ThreatFire ise son derece az sistem kaynağı kullanarak, henüz tanınmayan saldırıları anında durdurmayı hedefliyor. Sisteminizde yüklü diğer güvenlik araçları ile bir arada çalışabilen ThreatFire, kurulumdan sonra ek bir ayar da gerektirmiyor. Tecrübeli kullanıcılar kendi özelayarlarını yine de yapabilirler ama çoğu kullanıcı için standart ayarlar yeterli olacaktır.

PC'nize ek koruma için ThreatFire'ı şu adresten indirebilirsiniz.

Apple'ın 2 yıldır görmezden geldiği açık!

Bundan tam 2 yıl önce Mayıs 2008'de Apple'ın tarayıcısı Safari'nin bir güvenlik açığı ortaya çıktı. Bu güvenlik açığı internetsitelerinin, Safari yüklü bilgisayarlara kullanıcının bilgisi olmadan istedikleri tüm dosyaları yükleyebilmelerini sağlıyordu. Apple bu açığı çok da önemsemedi amaMicrosoft sonunda Windows kullanıcılarına güvenlikleri için Safari kullanmamalarını önerince,Apple da kolları sıvadı ve bu açığı kapatacak bir yama paketi yayınladı. Fakat yama paketi sadece Windows işletim sistemlerini kapsayacak şekilde hazırlanmış, Mac OS'lar da ise açık kapatılmamıştı.

Aradan tam 2 yıl geçti ve Apple'ın tarayıcısı, Apple'ın işletim sisteminde hala aynı güvenlik açığına sahip. Apple muhtemelen indirilen dosyaların zararlı bile olsa, kullanıcını çift tıklayıp çalıştırmadığı sürece zararlı olmayacağını düşünerek bu konuda pek de acele etmiyor. Fakat güvenlik konusunun her geçen gün önemini arttırdığı günümüzde bu açığın hale devam ediyor olmasının Apple adına artı bir puan olduğunu söylemek çok zor.

Apple biraz da, siber suçluların öncelikli olarak Windows'u hedef almasına güveniyor olabilir ama bu tip açıkların doğurduğu en büyük risk, bu ibrenin tam tersine dönebilecek olması...

E-postalar kilit altında!

Trend Micro, yeni bir barındırılmış e-posta güvenliği platformunu duyurdu. Platform, dünya çapında 30 binin üzerinde şirkete günlük koruma sağlıyor.

Trend Micro, yeni bir platforma dayanan Trend Micro Hosted Email Security çözümünü pazara sundu. Çözüm, küçük ve büyük ölçekli kurumların barındırılmış e-posta güvenliği sağlayan üreticilerden beklentilerini karşılamak üzere yeni bir misyon kritik hizmet standardı yaratıyor.

Trend Micro Ürün Pazarlama Müdürü Eric Jensen, konu hakkında şunları söylüyor: "Müşterilerimizi dinliyoruz. Bize 'E-posta misyon kritiktir. E-posta güvenliğinin de misyon kritik olması gerekir' diyorlar. Yeni ve geliştirilmiş Trend Micro Hosted Email Security çözümümüzle, müşterilerimize yüzde yüz hizmet süresi, yüzde 99 ya da üstü istenmeyen e-posta önleme ve sıfır e-posta virüsü garantisi veriyoruz; aksi takdirde, para iadesi yapıyoruz. Ayrıca, müşterilerin e-postalara gizlenmiş tehdit içerikli URL'leri durdurmak için en iyi çözüme sahip olmaları amacıyla bir numaralı anti-malware teknolojimizi de sunuyoruz."




Bakım gerektirmiyor


Günümüzün zorlu ekonomik koşullarında, BT (Bilgi Teknolojileri) ekipleri ve son kullanıcılar, daha uzun ve fazla çalışmak durumunda kalıyorlar. Bu durum, şirketleri, çalışanlarına gün içinde zaman kazandıracak yöntemler bulmaya yöneltiyor.

Osterman Research Genel Müdürü Michael Osterman, konu hakkında şu açıklamayı yapıyor: "E-postada en iyi uygulamalar kıyaslamamıza göre, sisteme barındırılmış e-posta güvenliğinin eklenmesi, BT ekibinin e-posta güvenliği bakımı için harcamak zorunda olduğu zamanı, yerinde e-posta güvenliği uygulamalarına kıyasla yüzde 75'e varan oranlarda (bazı durumlarda daha çok) azaltıyor."

Trend Micro xSP Business Genel Müdürü ve SaaS Başkan Yardımcısı John Maddison ise konuyu şöyle değerlendiriyor: "Trend Micro, bu yeni sürümle, içerik güvenliği portföyündeki barındırılmış çözümlerini güçlendirmeyi sürdürüyor. Bütün barındırılmış hizmetler, gerçek zamanlı olarak maksimum koruma sağlamak için Trend Micro Smart Protection Network altyapısına dayanıyor."

Trend Micro, her gün 20 milyardan fazla e-postayıwebsitesini ve dosyayı tarıyor, filtreliyor ve ilişkilendiriyor. Daha sonra bu verileri kullanarak, gelişmekte olan tehditleri hızla tespit edip ortadan kaldırıyor ve bilinen tehditlere yönelik önlemleriiyileştiriyor. Milyonlarca müşteri, ürün ve ortamı kapsayan bu trafiğin işlemesini sağlayan motor ise Smart Protection Networkaltyapısı oluyor.

Trend Micro'nun barındırılmış güvenlik işini genişletmesine ve Trend Micro Smart Protection Network motorunun güvenlik önlemlerini artırmasına paralel olarak, müşteriler, bir sonraki güncellemeye kadar beklemek yerine gerçek zamanlı fayda sağlıyorlar. Her yeni Trend Micro barındırılmış güvenlik müşterisi, milyonlarca başka Trend Micro müşterisi ile birlikte, kötü adamları gerçek zamanlı olarak dışarıda tutmak üzere daha iyi bir güvenlik sağlanmasına yardımcı oluyor.

Yeni ve farklı olan nedir?


• Bir numaralı anti-spam ve anti-malware olmak için özel üretildi. Bağımsız kıyaslamada, West Coast Labs, Trend Micro'nun öncekiInterScan Messaging Hosted Security (IMHS) barındırılmış e-posta güvenliği versiyonunun, diğer üreticilerle kıyaslandığında, bir numaralı e-posta güvenliği çözümü olduğunu tespit etti. Trend Micro, IHMS'ye bu dereceyi kazandıran bütün çekirdek motorları Trend Micro Hosted Email Security çözümüne de kattı ve istenmeyen e-posta önleme verimliliğini artırmak üzere ek teknolojiler uyguladı.

NSS Labs testleri


Tehdit içeren yazılımları durdurmaya yönelik ikinci bir bağımsız kıyaslamada, NSS Labs, tanınmış bir dizi  nokta güvenlik ürününü gerçek dünya ortamında test etti. Trend Micro, bir kez daha birinci sıraya yerleşti ve en yakın iki rakibine göre, durdurulan tehdit içerikli URL'lerin ve yazılımların sayısında yüzde 15'e varan oranlarda artış sağladı.Trend Micro Hosted Email Security, e-postaya gizlenmiş tehdit içerikli URL'leri durdurmak için endüstri lideri anti-malware teknolojisinden yararlanıyor.

• Misyon kritik servis kalitesi için özel üretildi. Trend Micro, barındırılmış güvenlik altyapısı ve arka uç süreçler için önemli yatırımlar ve özel revizyonlar yaptı. Bu kapsamda, Trend Micro, hizmet bulunabilirliği ve çalışma süresi taahhütlerini karşılamazsa, müşterilere geri ödeme yapıyor. Trend Micro Hosted Email Security, dünyanın dört bir yanında misyon kritik servis kalitesi ve yüzde yüz veri gizliliği sağlamak üzere sertifikalandırılmış veri merkezlerinde çalışıyor.

Trend Micro, bu yatırımlar ve revizyonlar sayesinde, aşağıdaki avantajlara sahip yeni bir Servis Seviyesi Anlaşması sağlıyor:
o Diğer üreticilere göre 3 kat güçlü cezalarla birlikte yüzde yüz çalışma süresi (Yeni)
o Yüzde 99 ya da daha fazla istenmeyen e-posta önleme (Yeni)
o Sıfır e-posta tabanlı virüs
o Bir milyonda üç e-postayı geçmeyen, istenmeyen e-posta olarakyanlış sınıflandırılan e-posta oranı (Yeni)
o Dünyanın neresinde olursa olsun, e-posta teslimatında bir dakikayı aşmayan gecikmeler (Yeni)
o Vakanın ciddiyetine göre belli sürelerde verilen destek hizmeti

Bu uygulama ile korkuya dur deyin!

Her gün sayısız yeni zararlı yazılım ortalığa çıkıyor ve gündelik kullandığımız anti virüs programları ile bu yeni tehlikelerden korunmaya çalışıyoruz. Ama bazı zararlılar,geleneksel anti virüs programlarının korumasından sıyrılıp yine de amaçlarına ulaşabiliyorlar. Bu zararlar arasında en tehlikeli kabul edilenler iseScareware olarak adlandırılan, kullanıcıya sisteminde virüs olduğu mesajı gösterip, kendi araçlarını satmaya çalışan programlar.Scareware'lerin bir bölümü ise işi; kullanıcının dosyalarını şifreleyerek kullanılmaz hale getirecek kadar ileri götürebiliyor.

Scareware tehditlerinin son derece arttığı şu günlerde Symantec,özellikle bu zararlılarla mücadele için özel ve ücretsiz bir araç hazırladı.Norton Power Eraser adlı bu araç, 5,28 MB boyutunda. Son derece agresif yöntemler kullanarak diğer güvenlik yazılımlarının gözden kaçırdığı zararlıları bulmayı hedeflediği için yanlış pozitif uyarılar verebiliyor. O yüzden ancak bilgisayarınıza format atmaya karar verdiğinizde son çare olarak kullanmanızı öneriyoruz.

Norton Power Eraser'ı şu adresten indirebilirsiniz.

Hacker'lar her yerde


Dünya devi futbol takımlarının hack vukuatı


Dünyanın en popüler sporu kabul edilen futbol artık sadece yeşil sahalarda oynanmıyor. Takımlar ezeli rakiplerini maçlarda geride bıraktıktan sonra, sıra taraftarlara geliyor. Eskiden sadece karşı tarafa sataşan tezahüratlarla yetinen taraftarlar ise artıkteknolojiyi de kullanarak daha farklı zaferler peşindeler.

Bunun son örneği ise İngiltere'de yaşandı. Ligi ezeli rakibiManchester United'ın 1 puan önünde bitirerek şampiyonluğa ulaşan ve Lig Kupası'nı da kazanmış olan Chelsea'li taraftarlargeçtiğimiz günlerde Manchester United'ın telefon sistemini hack ettiler. Sistemdeki normal karşılama mesajını, kendi sesleriyle kaydettikleri "We are the Champions" şarkısıyla değiştiren Chelsea'liler sahadan sonra teknoloji de rakiplerine gol atmayı başardılar.

Yapılan inceleme sonucunda bu saldırının çok gelişmiş yöntemlerle gerçekleştirilmediği ve muhtemelen Manchester United kulübünün servis aldığı telekomünikasyon firmasında çalışan birilerinin mesajı değiştirdiği iddiası ortaya atıldı. Ama işin arkasında nelerin olduğu henüz kesin olarak açıklığa kavuşmadı.

Antivirüs oyunu virüs sanınıca...

On milyondan fazla oyuncusu bulunan ve oyuncu sayısı ile Gunniess Rekorlar Kitabı'na bile giren World of Warcraft'ın son yayınlanan güncellemesinde virüs olduğu uyarısı ortalığı karıştırdı. Tüm devasa online oyun pazarının%62'sini oluşturduğu tahmin edilenWoW oyuncuları geçtiğimiz günleri oyun ile değil, son güncellemedeki virüs paniği ile geçirdiler.

Ama bu paniği yaşanların sadeceSymantec firmasının anti-virüs programını kullanan oyuncularla sınırlı olması, bir süre sonra durumun anlaşılmasına neden oldu; Symantec hatalı bir şekilde WoW güncellemesindeki scan.dll.new adlı dosyayı bir Truva atı sanmıştı. Symantec'in Norton anti-virüs programı bu dosyanın yol açtığı güvenlik tehlikesini "yüksek" olarak derecelendirip, dosyaya erişimi otomatik olarak engelledi.

Oyuncuların bir kısmı Norton'un scan.ddl.new dosyasını serbest bıraktığını belirtiyorlar. Resmi açıklama olmadığı için kesin bir şey söylemek zor ama görünüşe göre Symantec bu hatayı sessiz sedasız çözüp, konunun kapanmasını umuyor gibi görünüyor.

Şaşırtıcı rakamlar: Saniyede 100 saldırı!

2009 yılı boyunca EMEABölgesi'nde tespit edilen en önemli 10 zararlı kod örneğinin 3'ünün en sık rastlandığı ülkeler sıralamasında Türkiye birinci sırada yer alıyor. Buna ilaveten, 10 zararlı kod örneğinin diğer farklı 2 çeşidinin en sık rastlandığı ülkeler sıralamasında ise ikinci sırada konumlananTürkiye, böylelikle; 5 farklı zararlı kod örneğinde listenin ilk iki sırasını kaplıyor

Symantec, 1 Ocak 2009 ve 31 Aralık 2009 tarihleri arasında,internet tehditleri açısından kullanıcılar üzerinde etkili olan önemli siber suç trendlerini vurguladığı XV. Internet Güvenliği Tehditleri Raporu'nu yayınladı. Geçtiğimiz yıl, yılın ilk aylarında etkisini gösteren Conficker ve yılın son sonlarında kullanıcılar için önemli bir tehdit oluşturan Hydraq atakları olmak üzere iki önemli siber saldırıya tanıklık etti. Bu noktadan hareketle, Symantec tarafından yayınlananInternet Güvenliği Tehditleri Raporu'nun bu son sayısı açıkça ortaya koyuyor ki siber saldırılar, hem miktar açısından artmaya devam ediyor hem de saldırıların içeriği ve saldırı yöntemleri de gün geçtikçe çok daha sofistike bir yapı kazanıyor.




Saldırı düzenlemek çok ucuz


2009 yılı verilerinden derlenen bulgular ışığında rapor aşağıdaki saptamalara dikkat çekiyor:

· Kurumlar üzerine yoğunlaşan hedefli saldırıların miktarındaki artış önemli boyutlarda. Kurumlara ilişkin fikri mülkiyetlere erişimsağlanması yolu ile elde edilen finansal kazancın büyüklüğü, siber suçlularının dikkatini bireysel kullanıcılardansa kurumlara yönlendiriyor. Raporda yer alan bulgulara göre saldırganlar, sosyal ağ oluşturma sitelerinde açıkça sergilenen kişisel bilgilere ulaşarak bu bilgileri sosyal mühendislik zekâsı ile hazırlanan ataklar dâhilinde kullanarak hedeflenen kurum içindeki önemli bir kullanıcıya erişiyorlar.

· Saldırı araçları siber suçların gerçekleşme ihtimalini geçmişe oranla daha da kolaylaştırıyor. Siber suçlara ilişkin yeni saldırı araçları siber suçluların bu alana girmeleri konusunda var olan engelleri minimum düzeye indirgiyor; böylelikle çok profesyonel olmayan saldırganlar dahi bilgisayarlara ulaşmakta ve bilgi hırsızlığı yapmakta başarılı olabiliyorlar. Örneğin bahsi geçen bu saldırı araçlarından, 700 dolar gibi bir paraya kolayca satın alınabilen Zeus (Zbot), kişisel bilgilerin çalınması için amaca yönelik zararlı kod oluşturma işlemlerini otomatize ediyor. Zeus gibi bir saldırı aracının kullanımı sayesinde saldırganlar, güvenlik yazılımlarının denetiminden kaçınmak üzere milyonlarca çeşitzararlı kod varyantı üretebiliyorlar.

 Web-tabanlı saldırılar azalmadan devam ediyor. Bugünün saldırganları, kullanıcıları, zararlı kodların yüklü olduğu Web sitelerine çekmek için sosyal mühendislik tekniklerini kullanıyor. Bu tür Web siteleri sonrasında, hedef kullanıcının Web tarayıcısına saldırıp, kullanıcının video izleme ya da doküman indirme aktiviteleri sırasında amaçlarına ulaşmış oluyor. 2009 yılı özellikle, PDF indiren kullanıcılar üzerinden gerçekleşen (tüm web tabanlı saldırılar içinde I) Web-tabanlı saldırılarda büyük artışların gözlendiği bir yıl olarak raporda yer alıyor. 2008 yılında bu tür saldırıların oranını belgeleyen rapor, 2009 yılı için verdiği oranla aradaki dramatik yükselişi gözler önüne seriyor.

· Zararlı kod aktiviteleri özellikle gelişmekte olan ülkelerde ciddi boyutlara ulaşıyor. Rapordan elde edilen bulgulara göre zararlı kod aktiviteleri en çok, Brezilya, Hindistan, Polonya, Vietnam ve Rusya gibi geniş bant ağı henüz gelişmekte olan ülkelerde önemli oranlarda karşımıza çıkıyor. 2009 yılında bu ülkeler, siber suçlular tarafından zararlı kod aktivitelerinin üretildiği ve hedef olarak seçildiği ülkeler kapsamında yapılan sıralamada üst sıralara doğru bir tırmanış içindeler. Yine rapordan derlenen bilgilere göre, gelişmiş ülkelerde devlet tarafından uygulanan cezai hükümler, siber suçluların, da az takip edildikleri ve hafif cezai hükümlere bağlandıkları gelişmekte olan ülkeleri hedef seçmelerine ve aktivitelerini bu ülkeler üzerinden sürdürmelerine neden oluyor.

5 Milyon bilgisayar!


XV. Internet Güvenliği Tehditleri Raporu'nda yer alan diğer bulgular:

· Zararlı kod aktiviteleri geçmişeoranla büyük bir artış sergiliyor. 2009 yılında Symantec, 240 milyon farklı zararlı kod programı tanımladı ki bu rakam 2008 yılı ile kıyaslandığında büyük bir artışa tekabül ediyor.
· Sık rastlanan tehditler. Sality.AE virüsü, Brisv Trojan ve SillyFDC solucanı, 2009 yılında Symantec güvenlik yazılımı tarafından en sık engellenen tehditler olarak karşımıza çıkıyor.
· Downadup (Conficker) hala çok yaygın. Öngörülen tahminlere göre,Downadup 2009 yılının sonuna gelindiğinde dünya genelinde 6,5 milyondan fazla bilgisayar üzerine yerleşmiş durumdaydı. Ancak şimdiye kadar Downudap/Conficker virüsü yerleşmiş bulunan ama hala önemli bir suç aktivitesi tespit edilmeyen bilgisayarlar için bu tehlike henüz son bulmuş değil çünkü bu tehdit hala canlı ve geçerliliğini koruyor.
· Kimlik bilgileri siber suçlular için hedefteki veriler olmaya devam ediyor. Kimlik bilgilerinin ele geçirildiği veri sızıntı vakalarının ''ı hacker saldırılarından oluşuyor. Ve bu saldırılar sadece büyük ölçekli kurumlarla sınırlı değil. Symantec Kurumsal Güvenlik Raporu'nun (Symantec State of Enterprise Security Report 2010) bulgularına göre, araştırmaya katılan kurumların u'i 2009 yılında çeşitli türlerde siber saldırılara maruz kaldıklarını belirtiyor.
· 2009 yılı spam saldırıları açısından da fırtınalı bir yıl. 2009 yılında, tüm e-postaların ˆ'i spam mesajlardan oluşuyordu ki Mayıs ayında bu oran .4'e kadar yükselirken, yüzdenin en düşük olduğu Şubat ayında dahi rakam s.7 idi. 2009 yılında, global olarak günde ortalama 107 milyar spam mesajı gönderildi ki bunların ...'i botnet lerden geldi. Cutwail, Rustock ve Mega-D'nin de içinde yer aldığı en büyük 10 bot net ağı şu an en az 5 milyon bilgisayarı kontrol ediyor. Derlenen bilgilere göre, 2009 yılı boyunca bot net-enfekte bilgisayarlar, her bir makine başına3 cent gibi bir fiyatla yer altı ekonomisinde pazarlanan ürünler içinde yer aldı.

· Güvenlik yamalarını uygulamak birçok kullanıcı için problemli bir mesele olmaya devam etti. 2009 yılında güvenli ve tüm yamaların uygulandığı bir sistem oluşturmak kullanıcılar için geçmiş senelere oranla çok daha zor bir mesele haline geldi. Dahası, kullanıcıların çoğu her bir eski güvenlik açığı için yama yüklemek konusunda başarılı olamadılar. Örneğin, Microsoft Internet Explorer ADODB.Stream Object File Installation Weakness 23 Ağustos 2003 yılında yayınlandı ve ayarlar da 2 Temmuz 2004 yılında hazır hale geldi ancak 2009 yılında Web-tabanlı güvenlik açıkları içinde ikinci en çok saldırılan alan da bu güvenlik açığı idi. 

Hack 5dk cezası ise...

David Kernell adlı ABD'li genç şu sıralarda hayatının en zor dönemini yaşıyor. ABD başkan vekil adayı olan Sarah Palin'in e-posta hesabını hack ederek, bazı yazışmalarını internette paylaşırken büyük ihtimalle bu duruma düşeceğini hiç tahmin etmemişti. Yakalandıktan sonra başının dertte olduğunu tahmin etmiş olsa da, 20 yıl hapis yatma ihtimalini aklına bile gelmemişti.

Fakat 4 gün devam eden karar süreci tamamlandı ve Kernell'in kimlik hırsızlığı suçu işlediğine karar verilerek 20 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmasına karar verildi. Kernell'in avukatı bunun bir öğrenci şakasından ibaret olduğunu ve hafif bir suç olarak görülmesi gerektiğini iddia ediyordu.

Eğer ön mahkeme Kernell'in hafif suçtan yargılanmasına hükmetseydi 1 yıla kadar hapis ile kurtulabilecekti. Diğer yandan bu karara en çok memnun olan Cumhuriyetçi Sarah Palin oldu. Demokrat bir hukukçu babanın oğlu olan Kernell'in bu suçu politik sebeplerden dolayı işlediğini ve politikanın temiz kalması için bu suçun cezasını bulması gerektiğine inandığını açıkladı.

Sahte antivirüsler çoğalıyor.

Google'ın yaptığı bir açıklamasahte antivirüs programlarınıninternette yaygınlaştığını ortaya çıkardı. 13 ay süren araştırmalar sonucunda 240 milyon internet sayfasına bakan Google, 11.000 alan adının bu gibi sahte antivirüs programı dağıttığını saptadı. Bu gibi programlar internetteki kötü yazılımların %15'ini dağıtıyor.

Binlerce çeşit sahte antivirüs programı olmasına rağmen hepsi aynı şekilde çalışıyor; bilgisayarda kötü yazılım olduğunu söyleyip, programısatın almanız için kullanıcıyı rahatsız ediyor.

"Yeni sahte antivirüs programları JavaScript'i kullanarak kendisini Windows arayüzü olarak gösterebiliyor. Hatta bazıları bilgisayarın hangi işletim sistemi tarafından kullanıldığını anlayıp, arayüzünü ona göre de değiştirebiliyor."




Nasıl saklanıyorlar?


Google insanları uyarmak için bu alan adlarını kara listeye alacak ancak sahte antivirüs geliştiricileri, programlarının bulunduğu alan adlarını çok çabuk değiştirip böyle engellemelerden kaçabiliyorlar.

Google'ın haberine göre dürüst antivirüs yazılımcıları da bu gibi programları saptamada güçlük çekiyor. "Şekil değiştirme" adı verilen bir teknikle uygulamalar eşsiz gözüküyor ve kötü yazılım taramalarından kaçabiliyorlar.

Amerika'da 6 kişi ve 2 şirket sahte antivirüs yazılımı konusunda suçlu bulunup cezaya çarptırıldı, bunların içinde WinFixer, WinAntivirus, DriveCleaner, ErrorSafe ve XP Antivirus gibi sahte yazılımlar da bulunuyor. Bu davalar sonucunda da Ohio'daki ByteHosting'e Haziran 2009'da 116.697 dolar para cezası verilmişti.

Facebook'un patronunu vurdu!

Facebook 400 milyonu aşkın üyesiyle hem en popüler internet sitelerinden biri, hem de bu milyonlarca kullanıcıya ait özel bilgileri saklayan bir sistem. Fakat bir Google mühendisi olan Ka-Ping Yee, Facebook'un yeni Graph API'sini incelerken çok ilginç bir şey keşfetti. Graph API, Facebook kullanıcılarının katılmayı düşündükleri etkinlikleri herkesin görmesine olanak verecek bir güvenlik açığına sahip.

Yee, bunu göstermek için Facebook'un patronu Mark Zuckerberg'in katılmayı planladığı etkinlikleri kendi bilgisayarında görüntüledi ve bir ekran görüntüsünü alarak paylaştı. Normal şartlarda katılacağınız toplantılarla ilgili bu kadar detaylı bilgiye Facebook'taki arkadaşlarınız bile erişemiyorlar. Zuckerberg, daha önce de fotoğraflarının herkese açılmasıyla zor durumda kalmıştı.

Yee, bu bilgilere ulaşan art niyetli kişilerin istedikleri herkesin günlük programlarının yanı sıra, kişilerin ve arkadaşlarının ev adreslerini elde edebileceğini söylüyor.

Microsoft, kritik yamayı geri çekti...

Microsoft bu hafta, daha önce yayınladığı ve Windows 2000 işletim sisteminde kritik olarak belirtilen güvenlik açığını kapatan yamasını geri çektiğini açıkladı. 13 Nisan'da yayınlanan 11 güvenlik güncellemesinden biri olan MS10-025, Windows Media servislerinin ağ paketlerini yönetmesi konusundaki önemli bir güvenlik açığını kapatıyordu.

Firma konuyla ilgili sadece kullanıcıların önerilen alternatif güvenlik yöntemlerine başvurmalarını ve Windows Media servislerinin güvenlik duvarı ile korunmasını tavsiye etti.

Aslında bu, Microsoft'un bir yamayı ilk geri çekişi değil fakat daha öncekilerin tümünde geri çekilen yama için düzeltilmiş bir alternatifi hemen yayınlanmıştı. Bu sefer ise ilk kez olarak Microsoft yamayı geri çekerken, yerine hemen bir alternatif sunmadı.

Neyse ki Windows 2000 en yaygın işletim sistemi değil. Son raporlara göre tüm PC'lerin sadece %0,6'sında kullanılıyor ve MS10-025'i yayınlandığında yüklemiş olan kullanıcıların yamayı silmeleri gerekmiyor. Microsoft şimdilik daha fazla açıklama yapmadı ama görünüşe göre yamanın tek sorunu beklenen faydayı sağlamamış olması.

Microsoft korsana göz açtırmayacak!

Korsan Windows satanlar yandı. Çünkü Microsoft bu işe bir son vermek için dünyanın 9 farklı noktasına kendi özel suçla savaş laboratuarlarını kurmaya ve korsanları yerlerinde avlamaya karar verdi. Her yıl korsan yazılım satışına dair 500 milyona yakın yeni delile ulaşan Microsoft, kuracağı laboratuara sanal suçla savaşta uzman profesyoneller yerleştirecek ve ihbarların her birini yerinde inceleyecek.

Microsoft'tan David Finn konuyla ilgili olarak şunlar söyledi: "Bize başvuran on binlerce kişi, kendilerine yasal gibi satılan ürünlerin kopya olduğunun ortaya çıktığına dair şikayetlerini dile getirdi. Çoğu kandırıldığı için kızgın ama bundan daha büyük problem bu taklit ürünlerin virüs veya zararlı yazılım içerebilecek olması ve kullanıcıların kişisel ve mali kayıtlarını tehlikeye atıyor".

Microsoft ürünlerini kopyalamak konusunda organize suç işleyen örgütler olduğunun bilindiğini de söyleyen Finn, bilinen en büyük suç örgütünün Çin'in güneyinde olduğunu ve toplam 2 milyar dolar değerinde 19 farklı Microsoft ürününü, 36 farklı ülkede sattıkları da açıkladı. Bu laboratuarlar öncelikli olarak organize olarak korsan yazılım işine girmiş grupları avlamaya çalışacak.

Ücretsiz virüs katilleri!

Bilgisayarınıza bir virüs bulaştığında temizlemeniz gerekir. Sizi çok rahatsız etmiyor diye kendi haline bırakırsanız önemli kişisel ve finansal bilgilerinizi kaybedebilirsiniz.

Virüs temizliğinde korkacak bir şey yok. Öncelikle verilerini online depolama hizmetlerinden birinde yedeklemenizi tavsiye ediyoruz. Harici bir disk veya disk dock istasyonu ile başka bir sabit disk de kullanabilirsiniz.

Ancak bilgisayara taktığınız bütün bu depolama cihazlarının da virüsle dolabileceğini göz önünde bulundurun. Başka bilgisayarlara takmayın ve temizlikten sonra yeniden veri aktarmadan önce bu medyaları da mutlaka virüslere karşı taratın.

 Yapmanız gereken bilgisayarınızı başlatırken F8 ya da ekranda beliren uygun tuşa basarak açılış seçeneklerini karşınıza getirmektir.

Burada Safe Mode With Networking ya da Ağ Bağlantılı Güvenli Kip seçeneğini seçmelisiniz. Anti virüs yazılımlarını bir bir indirmeli, kurmalı ve güncellemelisiniz. En son virüs tanımlarının indirilmesi gerekiyor.

Ardından bütün sistemi, FULL tarama seçeneğinde taratmalısınız. Bulunan zararlı ve şüpheli dosyaları temizleme seçeneği karşınıza çıkacaktır. Esaslı bir temizlik için bu işlemi farklı anti-virüs yazılımlarıyla tekrarlayınız.

İşte ücretsiz anti-virüsler

 Bu ücretsiz anti-virüs yazılımları kendilerini benzerlerinden ayıran güçlü özelliklere sahipler.

Download: Malwarebytes

Download: A Squared

Download: Microsoft Security Essentials

Download: AVG Free

Download: Avira

Download: Spybot Search and Destroy

 

"400 dolar ceza" tehlikesi!

Dosya paylaşım karşıtları son zamanlarda seslerini hiç olmadığı kadar yükselttiler. Yasa dışı dosya paylaşanlara karşı açtıkları savaşlar ve kullanıcıları aleyhindeki büyük para cezaları ile gündemden düşmüyorlar. Bu haberler de internet kullanıcıları korkutuyor ama diğer yandan virüs yazarlarına da ilham veriyor. Yeni ortaya çıkan bir virüs, telif hakları savucunularının korkuttuğu internet kullanıcılarını hedef alıyor.

Sisteme bulaşan virüs, bilgisayar açıldığında "Korsan karşıtı derneği tarayıcısı" mesajı ile sistemlerinde internetten indirilmiş yasa dışı içerik bulunduğunu ve tüm bilgilerin yetkililere iletildiğini söyleyen bir mesaj gösteriyor. Fakat 400 dolarlık dava öncesi anlaşmasını ödeyen kullanıcıların bu seferlik affedileceğini söyleyen virüs, kullanıcıları sahte bir internet sitesi adresine yönlendiriyor.

Fakat bu siteye girdiğinizde çok isteseniz bile kredi kartınızla 400 dolar ödeyemiyorsunuz. Çünkü hacker'lar tuzaklarına düşen kullanıcıların bu kadar kolay kurtulmasını istemiyorlar. Bunun yerine girilen kredi kartı bilgilerini kopyalayan hacker'lar 400 dolar yerine, farklı kaynaklarda bu kredi kartlarının limitini tamamen kullanmayı hedefliyorlar.

Eğer siz de bu tip bir mesaj ile karşılaşırsanız söz konusu sitede kredi kartı bilgilerinizi girmek yerine daha iyi bir anti virüs programı edinmeye bakın...

Alışveriş yaparken gözetleniyorsunuz!

Pek çok kişi internet üzerinde sitelerin kişisel gizliliği ihlal edecek kadar fazla bilgi topladıklarından yakınıyor. Peki ama bu bilgiler sadece internet üzerindeyken mi toplanıyor? Büyük oranda evet ama yakın gelecekte şirketler, siz müşterileri hakkında çok daha fazla bilgiyi sizi internet dışında da gözetleyerek toplayacaklar.

Mağazalardaki güvenlik kameraları çok yakında sadece güvenlik için kullanılmayacak. Her dokunduğunuz, incelediğiniz ürün artık bu kameralar tarafından takip edilecek. Her hareketinizi takip eden bu kameralar, sizi kasada da gözden kaybetmeyecek ve internetten aldığınız indirim kuponunu kullandığınızda, önceki hareketlerinizle beraber sizin hakkınızda detaylı bir profil çıkartmaya yetecek kadar bilgi toplamış olacaklar.

Bu da yetmezmiş gibi internet üzerinden edindiğiniz bir kupon, sizin e-posta adresinizi veya Facebook kullanıcı adınızın bile mağazanın kasasında kayıtlara geçmesini sağlayabilecek. Bu esnada cep telefonunuzda kullandığınız uygulamalar, sizi mağazanın dışında bile takip ederek nerelerde gezmeyi sevdiğinizi tespit edebilecek.

 Üstelik kendi aralarında özel anlaşmalara sahip olan firmalar, diğer bir müşterinin bilgileri karşılığında sizin bilgilerinizi vermekten çekinmeyecekler. Böylece hayatınızda adını bile duymadığınız bir firma, sizin tüm alışveriş alışkanlıklarınızı biliyor olabilecek...Kredi kartı firmalarının hakkınızda sahip oldukları bilgilere değinmiyoruz bile...

Tüm bunlar size bir komplo teorisi veya bilim kurgu filmi senaryosu gibi görünebilir ama şu anda ABD'de bu tip kişisel gizlilik ihlallerine yol açtığı gerekçesiyle 30'dan fazla firma hakkında açılmış dava devam ediyor.

Her ne kadar henüz ülkemizde (bildiğimiz kadarıyla) bu çapta bir takip hayata geçmemiş olsa bile, gidişat bunu gösteriyor. Neyse ki şimdilik ABD ve İngiltere'de bu tip takip yöntemlerinin kullanılmasını engelleyebilmek için sivil örgütler hareket geçmiş durumda. Umarız bu yakın takip denizleri aşıp buralara gelmeden önce bu konuda ciddi önlemler alınabilir...

İndirdiğiniz dosya virüs mü, değil mi?

Bilgisayarlarımızı internetteki tehlikelerden koruyan anti-virüs yazılımları çok önemli bir role sahip.

Bu yazılımlar olmasa, internet sitelerinden, indirdiğimiz uygulamalardan hatta medya dosyalarından bile bulaşan zararlı yazılımlar büyük zarara sebep olabilir.

Kredi kartı bilgilerinin çalınması gibi çok ciddi mali kayıp doğurabilecek durumlar, verilerin silinmesi gibi emek kaybına yol açabilecek tehlikeler güvenlik önlemleri ile önlenir.

Bununla birlikte bu anti-virüs yazılımları da yanılabilir. Zaman zaman temiz dosyaları virüs zannedebilir. Peki gerçeği nasıl anlarız?

Yoksa bu bir keylogger mı?


 Daha önce paylaştığımız bazı yazılımlarda da çeşitli kullanıcılardan, anti-virüs yazılımlarının uyarı verdiğine dair yorumlar aldık.

Paylaştığımız yazılımlar hem taranıyor, hem de güvenilir kaynaklardan sağlanıyor. Yapımcıları tanınıyor; yine de bir kez insan şüpheye düştü mü, bunu netliğe kavuşturmanın yollarını arıyor.

AV'lerin yanılmasının farklı sebepleri var. Örneğin klavye tuşlarını angılayan Windows hizmetlerini kullanan, tanınmayan bir yazılım direkt keylogger trojan olarak algılanıyor. Oysa bu yazılım, klavye tuşlarına istendiği gibi kısayol ve script atanmasını sağlayan son derece kullanışlı ve güvenli bir uygulama olabiliyor

İşte en iyi çözüm


 Daha önce McAfee'nin de başına geldi, zaman zaman farklı AV'lerin başına da geldi. AV, Windows'un kendi uygulamalarını yanlış alarm ile kilitledi.

Kod parçalarının ve ortak yönlerin heuristic denilen tarama türünde karıştırılması gayet doğal. Böyle durumlarda pek çok farklı anti-virüs yazılımının ne dediğine bir bakmak gerekiyor.

Peki indirilen dosya alarm verdiyse nasıl kontrol edilir? Çok basit, false positive kontrolü yani yanlış alarm tespiti için VirusTotal'den yararlanılır.

Bu hizmet devamlı çalışan ve tarayan bir AV'nin verdiği güvenliği sağlamaz. Ancak 40 farklı anti-virüsün bu dosya hakkında ne düşündüğünü size söyler.

 Virus Total Uploader aracı sayesinde herhangi bir dosyayı anında taramak mümkündür. Bu araç dosya büyük olsa bile, dosyanın kendisini yollamadan önce hash'ini yani tekil kimliğini alır ve yollar. Böylece sizden önce sunulan imzayı tanır ve sonucu söyler.

Bazen 40 AV'den sadece biri zararlı olarak görür. Bu da yanlış alarm ihtimalini kuvvetlendirir. Çoğunlukla iyi bir kontrol aracı olsa da her zaman için tek bir AV'nin ilk tespit etmiş ve doğru tespit etmiş olması olasılığı da vardır.

İyice emin olmak için yazılımın geliştiricisine de e-posta atabilirsiniz. Yazılım ismini aratmak, sitesinde de bağlantı e-posta adresini bulmak pek sorun değildir. Geliştirici hızla cevap veriyorsa güvenilirdir. Elbette şüphelerin geçmesi için AV'nin bunu düzeltmesini de bekleyebilirsiniz; yazılımın sahibi AV'ye şikayette bulunacaktır ve bu durum düzeltilecektir.

CHIP Online'da sizleri haberdar ettiğimiz uygulamaları taratıyor ve dahası güvenilir geliştiriciler tarafından hazırlandıklarına emin oluyoruz. Elbette önlemlermiz yanılmaz değil ancak oldukça güvenilir.

iPad'i kullanan sinsi virüs!

Daha birkaç hafta önce raflardaki yerini alan iPad'i kullanarak PC kullanıcılarını tuzağa düşüren yeni bir virüs ortaya çıktı. BitDefender'ın yaptığı açıklamaya göre, kendisini iTunes güncellemesi olarak gösteren ve iPad'e daha fazla özellik ve güç katacağı yalanını kullanan virüs, bu sayede iPad sahibi de olan PC kullanıcılarını hedef alıyor ve tuzağa düşürüyor.

Eğer bu tuzağa düşüp PC'nizde kurulu olan iTunes'unuzu güncellerseniz, iPad'inizin daha iyi performans, yeni özellikler ve daha sıkı güvenlik sahibi olacağınız söyleniyor. İlgili bağlantıya tıklandığında ise, PC'nizde bulunan, size ait bilgiler sömürülmeye açık hale geliyor.



Virüse "Backdoor.Bifrose.AADY" adını veren BitDefender virüsle ilgili şunları açıklıyor; "Kazara indirilen virüs explorer.exe'nin içine girip izin verilmeyen bölgelere giriş ve sistemin kontrolünü sağlayan bir arka kapı açıyor. Backdoor.Bifros.AADY ayrıca PC'nizdeki yazılımların seri numaralarını da okumaya çalışıp, ICQ, Messenger, POP3 e-postaların ve başka yazılımların da şifrelerini kaydediyor."

Mac kullanıcıları şimdilik bu tehlikeden etkilenmiyor. Aynı şekilde, bu zararlının iPad'lere bir zarar verme ihtimali de yok. Tüm amaç, iPad sahibi olan PC kullanıcılarını kandırmak ve PC'leri ele geçirmek...

Symantec'ten yeni Norton 2011 betası hazır


Symantec'in yeni Norton 2011 güvenlik yazılımları beta olarak indirilmeye sunuldu.

Beta sürümünü ücretsiz olarak kullanmak mümkün. Yeni Norton gelişmiş ve geniş bir yelpazede koruma sunmayı amaçlıyor.

Norton 2011 AntiVirüs, tahidtlerin büyük kısmını engellemeye yetiyor ancak Norton Internet Security, gittikçe yaygınlaşan virüs harici zararlı yazılımlara karşı korumada yeni güvenlik önlemlerine sahip.

Bu yeni güvenlik önlemleri arasında internet tarayıcılar için ün tabanlı koruma, mesajlaşma uygulamalarında koruma, e-posta ve dosya yöneticilerinin denetimi yer alıyor.
Reputasyon yani ün tabanlı koruma sistemi Internet Explorer ve Firefox'u kapsıyordu. Şimdi bu koruma Chrome, Opera ve Safari'yi kapsayacak şekilde geliştirildi. Bu yöntem gerçek zamanlı olarak veritabanından bilgi edinerek tehditleri değerlendiriyor.

System Insight özelliği, PC performansını ölçüyor, kullanıcıyı sistemi yavaşlatmadan kullanabileceği ayarlar hakkında yönlendiriyor.

Güvenlik şirketi, sistemi zararlı yazılımlar yüzünden anti-zararlı yazılım kurulamaz hale gelen PC sahiplerini de düşümnüyor. Norton Bootable Recovery aracı ücretsiz olarak sunuluyor ve acil durumlarda sistemi kurtarmaya yarıyor. 

CD ya da USB bellek üzerine kurulan bu uygulamanın yanında Norton Power Eraser da dikkat çekiyor. İndirmek için bağlantıya tıklayın.

Kullanıcıları kandıran sahte anti-virüs yazılımlarını temizlemekte kullanılıyor. Kök dizin zararlılarını ve şifre çalıcıları da ortadan kaldırıyor.

Bütün bunların üzerine yine ücretsiz bir Facebook tarama cihazı, kullanıcıları zararlı bağlantılara karşı uyarıyor.

Bağlantı: Norton 2011 Beta